|
Tweet |
Scholz, İsrail'i ziyaretinde İsrailli mevkidaşı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Almanya hükümeti ve parlamentosunun İsrail'in yanında olduğunu belirten Scholz, "İsrail'de benim için şunu vurgulamak çok önemli. Alman tarihi ve Holokost tarihi, bize İsrail'in güvenliğini destekleme sorumluluğu yüklüyor." ifadesini kullandı.
Hamas'ın rehin tuttuğu kişiler arasında Alman vatandaşlarının da bulunduğuna işaret eden Scholz, "Bu kişilere ve diğer tüm rehinelere odaklandık ve onların serbest kalması için her şeyi yapacağız." diye konuştu.
Scholz, "Hükümetim bu çatışmanın daha da tırmanması konusunda endişeli. Bu çatışmanın tüm bölgeye sıçramasını engellemeliyiz. (Bölgedeki) Her aktör, bu çatışmaya müdahil olmanın iyi bir fikir olmadığını aklına getirmeli. Bu, affedilemez bir hata olur." mesajını verdi.
- "Sivil nüfus konusunda da endişeliyiz ve sivil kayıpları önlemek istiyoruz"
Konuşmasında Gazze'deki duruma da değinen Scholz, "Gazze'de insanların acı çektiğinin farkındayız. Bu nedenle de masum sivillere nakdi yardım yapmamız gerektiğini söyledim. Sivil nüfus konusunda da endişeliyiz ve sivil kayıpları önlemek istiyoruz." dedi.
Scholz, Gazze'ye insani yardımların sağlanması konusunda Mısır'a da bir ziyaret gerçekleştireceğini belirterek, Alman federal hükümetinin, İsrail-Filistin çatışmasının sivil halk üzerindeki etkilerini azaltmak için çalışacağını vurguladı.
İsrail Başbakanı Netanyahu da konuşmasında, Scholz'a ve Almanya'ya İsrail'e desteklerinden dolayı teşekkür ederken, tüm dünyayı Hamas'ın eylemlerini kınamaya davet etti.
- Scholz, İsrail Dışişleri Bakanı ile görüştü
Almanya Başbakanı Scholz, İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ile de bir araya geldi.
Almanya'nın ülkesinin "en büyük ve yakın müttefiklerinden birisi olduğunu" belirten Cohen, "Almanya'nın İsrail'in yanında olduğunu, varoluş mücadelemizi ve vatandaşlarımızın güvenliğini desteklediğini kanıtlayan bu önemli ziyaret için teşekkür ederim." dedi.
- İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 299’u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 3 bin kişinin öldüğünü, 12 bin 500 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 61 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında ayrıca 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan sınırında 8 Ekim'de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda 8 Hizbullah, 2 İslami Cihad Üyesi, 1 gazeteci, 2 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve 1 İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
