2020’ye merhaba! Yeni yıl yeni umutlar

Geride bıraktığımız 2019 yılı toplumumuza yansıyan önemli olaylara ve gelişmelere sahne oldu. Almanya’da yaşayan Türk toplumu olarak bu olaylar karşısında bazen üzüldük bazen de sevindik. Artan ırkçı saldırılar, vatandaşlarımızı karamsarlığa iterken gençlerimizin, akademisyenlerimizin ve iş adamlarımızın istikrarlı çıkışı, gelecek için umut veren gelişmeler oldu. Almanya’nın siyasetinden ekonomisine kadar her alanında var olan Türkler, elbette birçok sorunla karşı karşıya. Ancak bunları aşacak güç ve birikime sahip olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. Biz de Nokta gazetesi olarak sorumlu yayıncılık ilkemiz gereği vatandaşlarımızı aydınlatacak, gerçek ve doyurucu haberlerle karşınızda olmaya devam edeceğiz. Birlikten kuvvet doğar duruşuyla toplum olarak kenetlenmeyi sürdüreceğiz. Bu vesile ile Türk toplumunun kanaat önderlerinin, sanatçılarının, siyasetçilerinin, iş adamlarının yeni yıla ilişkin beklenti ve temennilerini siz okurlarımızla paylaşıyor, yeni yılın tüm insanlara mutluluk ve barış getirmesini diliyoruz

● Ali Kemal Aydın - Berlin Büyükelçisi 

2020 yılına girerken Türk-Alman ilişkileri

Almanya Türk toplumunun kıymetli mensupları… 

Türkiye-Almanya ilişkilerinde yoğun ve hareketli denebilecek bir yılı daha geride bırakıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2018 yılında Almanya’ya gerçekleştirdiği devlet ziyareti sonrasında normalleşme yönünde atılan adımları, 2019 yılında karşılıklı üst düzey ziyaretler takip etti. 2020 yılında da, hem ikili ilişkilerimiz hem de uluslararası toplantılar bağlamında, ülkelerimiz arasındaki karşılıklı temasların ve ziyaretlerin sürmesini bekliyoruz.

Öte yandan Barış Pınarı Harekâtımız dolayısıyla ilişkilerde yeniden kısa süreli bir gerginlik yaşandığını hep birlikte gördük. Bunda Alman medyasının abartılı, önyargılı ve tek taraflı yayınlarının yanı sıra Alman siyasetinin gelişmeleri doğru değerlendirmedeki yetersizliği de rol oynamıştır.

Her ne kadar çeşitli konularda zaman zaman görüş farklılıkları yaşasak da, Avrupa’daki başlıca müttefik ve ortaklarımızdan olan Almanya’yla ilişkilerimize büyük önem veriyoruz. İlişkilerimizin birbirimize saygı ve güven esasında, aynı göz hizasında ve diyalog temelinde, karşılıklı beklentilerin dikkate alınarak samimi bir çabayla geliştirilmeye çalışılması ortak gayemiz olmalıdır. Bu hedef doğrultusunda, önümüzdeki dönemde de, Alman dostlarımızla yakın ve açık diyaloğu olumlu bir gündemle sürdürmeyi amaçlıyoruz. 

Ekonomik alanda Almanya 2019 yılında da ülkemizin önde gelen ticaret ve yatırım ortaklarından biri olmayı sürdürmüştür. Bu sene belirgin bir artış gösteren turizm rakamları özellikle memnuniyet vericidir. Önümüzdeki dönemde, başta yapay zekâ, dijitalleşme, yenilenebilir enerji, elektrikli otomobil ve Endüstri 4.0 gibi yeni alanlarda, Almanya’yla önemli bir işbirliği potansiyeli görüyoruz. 

Değerli vatandaşlarımız…

Almanya iç siyaseti de son dönemde alışılmadık ölçüde hareketli bir süreçten geçmektedir. Merkez partilerinin yönetimlerinde yaşanan değişimler ve partilerin eyalet seçimlerinde elde ettikleri sonuçlar, önümüzdeki zaman diliminde Alman siyasetinde yeni gelişmelerin yaşanabileceğinin işaretlerini veriyor.

Diğer yandan Almanya’da artan ırkçılık ve ayrımcılık olayları ile şiddet içeren yabancı ve İslam düşmanlığı maalesef 2019 yılında da üzücü gelişmelere yol açmış, bu durum toplumun tüm kesimlerinde kaygı oluşturmuştur. Aşırı sağın güçlenmesinin ve oluşturduğu tehdidin, Alman kamuoyunda giderek daha fazla tartışıldığını görüyoruz. Federal Hükümet tarafından geçtiğimiz haftalarda yayınlanan 12. Uyum Raporu’nda da bu yönde bazı isabetli tespitlere yer verildiğini gördük. Başta DİTİB’e bağlılar olmak üzere, camilerimize yönelik saldırılar ve asılsız bomba ihbarları toplumumuzda tedirginliğe yol açmaktadır. Ayrıca, Barış Pınarı Harekâtımızı takiben, PKK yandaşlarınca Almanya’daki insanlarımıza ve kurumlarımıza yönelik gerçekleştirilen şiddet içeren protesto olayları; kamu düzenini ve güvenliğini tehdit eden boyutlara ulaşmıştır. Alman makamlarının, Almanya’daki insanlarımızı, derneklerimizi ve işyerlerimizi hedef alan terör örgütü yandaşlarını yakalamalarını ve hak ettikleri cezalara çarptırmalarını bekliyoruz. Türk toplumunun huzur ve esenliğini ilgilendiren her konunun takipçisi olmaya, vatandaşlarımızın haklarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz. 

Bu bağlamda ayrıca, Almanya’nın, FETÖ terör örgütünün yöneticileri ve mensupları için güvenli bir liman haline geldiğini üzülerek görüyoruz. Vatandaşlarımızın, FETÖ mensuplarına ve yapılarına karşı tedbirli ve dikkatli olmaya devam edeceklerine ve bunlara hiçbir şekilde prim vermeyeceklerine inanıyoruz. Almanya ile ilişkilerimizin tam anlamıyla normalleşme yoluna girmesinde de, Alman makamlarınca FETÖ konusunda atılacak yapıcı adımların etkili olacağı herkes tarafından bilinmektedir.

Kıymetli vatandaşlarımız… 

Almanya’daki 13 Başkonsolosluğumuzda vermekte olduğumuz hızlı ve kaliteli konsolosluk hizmetlerimizi, vatandaş memnuniyeti ilkesi doğrultusunda, özveriyle sürdürüyoruz. Hizmetlerimizle ilgili yenilik ve gelişmeleri sosyal medya hesaplarımız üzerinden duyurmaya devam ediyoruz. Bu bağlamda, vatandaşlarımızın Temsilciliklerimizin sosyal medya hesaplarını düzenli takip etmelerini tavsiye ediyorum.

Bu fırsattan istifadeyle, Almanya Türk toplumunun yeni yılını içtenlikle tebrik ediyor, 2020 yılının herkes için huzur, sağlık ve mutluluklara vesile olmasını diliyorum

● Arif Taşdelen - Bavyera Ayalet Parlamentosu Milletvekili

İlk hedef seçme hakkı 

2019 yılı Bavyera’da yaşayan Türkler için büyük bir müjde ile sona erdi. Yıllardır mücadelesini verdiğim kefen ile defin imkânını parlamentodan en sonunda geçirebildim. Önümüzdeki aylardan itibaren yeni uygulama yürürlüğe geçecek ve Bavyera’da dini vecibelerimize göre defin mümkün olacak. Umarım, önümüzdeki yılda yerel seçimlerde yabancılara seçme hakkı verilmesi konusunda başarı elde ederim. Mart ayında yapılacak yerel seçimlere yetişmese de, yerel seçimlerde seçme hakkı benim için geçmiş yıllarda olduğu gibi, önümüzdeki yıl da ağırlık vereceğim konulardan bir tanesi olacak. Yeni bir yıla girerken birlik ve beraberlik içinde büyük değişikliklere imza atacağımıza yürekten inanıyor, tüm vatandaşlarımıza sağlık, başarı ve mutluluklar diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun… 

● Bülent Bilgi Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı 

Sorunlara odaklanacağız

UID, özellikle Avrupalı Türklerin sosyal, siyasal ve kültürel gelişimlerini sağlayarak bulundukları ülkelerdeki etkinliklerini arttırmak için çalışmaktadır. Avrupalı Türklerin sosyal statülerini yükseltmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır.
UID, Türklerin uyum sürecine katkıda bulunmak, Avrupa toplumları ve Türk toplumu arasında oluşan bağları daha ileri noktalara taşıma konularının yanı sıra demokratik katılımın yaygınlaşmasını destekleyip çok kültürlü, çoğulcu ve barışçıl Avrupa imajının yerleşmesine katkıda bulunmayı düstur edinmiş bir teşkilattır.
Son yıllarda dünyanın farklı ülkelerinde Müslümanlara karşı gerçekleştirilen kanlı saldırılarla daha görünür hale gelen İslam düşmanlığı; farklı kültürlerin bir arada yaşadığı toplumlarda barış ve hoşgörü ortamının oluşturulabilmesi ve Müslümanların yaşamlarını hak ettikleri biçimde sürdürebilmeleri konusunda kaygılar doğurmaktadır. Müslümanlar için olumsuz duruma sebep olan bu mesele incelenmesi lazım bir fenomen olup, bu saldırıların altında yatan sosyal, siyasal ve kurumsal nedenlerin derinlemesine irdelenmesi gerekmektedir. UID, önümüzdeki yıl bu konularda ayrıntılı bir biçimde araştırmalar yaparak raporlar yayınlamayı hedeflemektedir.
Başta Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk toplumunu ilgilendiren başlıca konulardan biri de Türkçenin öğrenimi ve aktarımıdır. 1961 yılında başlayan ve artık üçüncü, dördüncü nesle ulaşan göç serüveninde Türkçenin kullanımı, öğrenimi ve aktarımı gibi konuların araştırılması ve bu alanda politik çalışmalar yapılması bir zorunluluktur. UID olarak biz de bu sebeple  Türkçe anadil ve çift dillilik konularında faaliyetler belirleyerek, bu alanda çalışmalar yapmayı planlıyoruz.
60’lı yılların başından itibaren başta Almanya olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarına yayılmış ve sayısı 6,5 milyonu bulan Türk toplumu; hem Türkiye hem de mevcut bulunduğu ülkeler açısından büyük önem taşımaktadır. Bu vatandaşlarımız bugüne kadar sanattan spora, siyasetten ticarete kadar birçok alanda yaşadıkları ülkelere değer katmanın yanında anavatanla olan ilişkilerini de sürdürmüş ve gittikleri ülke ile Türkiye arasında bir köprü vazifesi görmüşlerdir. Ancak, geçen zaman içerisinde ev sahibi ülkelerin yurtdışında yaşayan Türklere yönelik söylem, politika ve uygulamaları, bu toplumun değer ve kaygıları karşısında gerekli hassasiyetin gösterilmediği durumunu ortaya koymuştur. Aynı zamanda her geçen dönem vatandaşlarımızla bulundukları ülkeler ve Türkiye arasındaki ilişkilerin durumu ve karşılaşılan sorunlar, köklü değişimlere uğramaktadır. UID bu bağlamda hem Türkiye hem de Türk toplumunun içinde yaşadığı ülkeler arasında bir köprü vazifesi görüp ilişkilerin vatandaşlarımızın menfaatine evrilmesi için gayret göstermeye devam edecektir. Önümüzdeki yılın tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

● Gökay Sofuoğlu - Almanya Türk Toplumu  (TGD) Eş Genel Başkanı:

Demokratik dayanışma şart

Sanal felaket tellallığının üzerinden 20 sene geçti. 2000 yılına girerken üretilmeyen şehir efsanesi kalmamıştı. 20 yıl sonra gelinen nokta her ne kadar bir sanal felaket olmasa da, insanlık sıcak savaş döneminden sonra en zor dönemini geçiriyor. Dünya ülkeleri belki de en otokratik yönetimlerin aynı anda işbaşında olduğu yöneticilerle karşı karşıya. Soğuk Savaş döneminin ardından sıcak bir dönemin içindeyiz. Çevre tahribatı, uluslararası alanda 60 milyon insanın göçte olması, Avrupa, Amerika ve diğer süper güçlerin insan hakları ve demokrasi konusunda her geçen gün daha fazla taviz verdiğini görüyoruz. Avrupa’da ırkçı zihniyet her geçen gün daha da merkez siyaseti etkisi altına alıyor. Yahudi, Müslüman düşmanlığı artıyor. Tüm bu gelişmeler karşısında oldukça dağınık görünümdeki demokrasi güçlerinin ivedilikle daha sırt sırta, omuz omuza dayanışma göstermeleri gerekiyor. Geleceğin barış, demokrasi ve insan haklarının korunduğu bir dünya olması dileği ile herkesin yeni yılını kutluyorum.

● Şahin Çiloğlu : Çiloğlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı 

Hedefimiz her zaman zirve olmalı 

Çiloğlu olarak sloganımız şuydu; kimiz biz? Şampiyonuz biz, biz Çiloğlu’yuz. Ben inanıyorum ki biz Türk insanı olarak şampiyon insanlarız. Biz başarılı insanlarız.

Bugün geldiği noktada ulaştığı güçlü ekip ve büyük aile yapısıyla 18 ülkede hizmet veren Çiloğlu, Türk menşeli ürünlerini kalite, doğallık, hızlı lojistik ağ, disiplin ve teknoloji unsurlarıyla birleştirerek sektörde lider bir firma konumuna ulaşmayı başardı. Çiloğlu olarak, Türk mallarını Avrupa’nın birçok noktasına pazarlayarak Türkiye’nin tanıtımına ve döviz girdisine önemli oranda katkı sağlıyoruz. Uluslararası arenada konumuz ile alakalı tüm organizasyon ve fuarlara hassasiyet ve memnuniyet ile iştirak ettik. Ülkemizi ve insanımızı en iyi şekilde temsil etmek için büyük çaba sarf ettik. 18. Ekovitrin Uluslararası Yılın Starları Ödülleri Töreni’nde ‘Avrupa’da Yılın Şirketi’ ödülünün sahibi olduk. Firmamızın, misyon, vizyon ve gelecek hedeflerini şöyle özetleyebiliriz: İstanbul Boğazı’ndaki köprüler sadece dev yapılar ve büyük inşaat projeleri değildir. İki kıtayı birleştiren, iki medeniyet arasında bağ kuran yapılardır. İşte biz Çiloğlu olarak aynı misyon ile sadece ticari bir firma değiliz. Çiftçimizin alın teri ile ürettiği ürünleri, vatandaşlarımızın çalıştığı tesislerde işleyip, bunu da bahçede dalındaki tazeliğinde ve fabrikadan çıkıştaki kalitesi ile tüm dünyaya Türk damak lezzetini ulaştırıyoruz. Kökümüz anavatanımızda, dallarımız şu an için sadece Avrupa’nın 18 ülkesinde, yapraklarımız ise şimdilik 4 kıtada hem vatandaşlarımız ile hem de tüm dünya insanları ile buluşuyor. Biz sadece bu günümüzü planlamadık; kısa vadeli hedefler ile vizyonumuzu sınırlamadık. Yılların tecrübesi ve birikimi olan sektör verimiz ile geleceğin efendisi olmak için zirveyi hedefledik. 2020 yılının başta ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık adına hayırlı bir yıl olmasını, barış, sevgi, dostluk ve mutluluklar getirmesini diliyorum.

● Hakan Elmalı - Bayerische Milchindustrie eG Satış Direktörü

Daha güzel bir yıl olsun

Yoğun geçen bir yılı daha geride bırakıyoruz. Şirket olarak 2019 yılında büyük başarılara imza attık, hizmet kalitesinden asla ödün vermedik. Avusturya'da yapılan test değerlendirmesi sonucunda da Haydi Ayran olarak birinciliği elde ederek, başarımızı taçlandırdık. Şimdi de yeni bir yıla yepyeni umutlarla giriyoruz. Umarım, 2020 yılı; insanların ağlamadığı, yurtlarından olmadığı, kadınların ve çocukların ölmediği, hiç kimsenin dini, dili, ırkı sebebiyle dışlanmadığı bir yıl olur. İşte bu umutlarla girmek istiyoruz yeni yıla. Buradan tüm vatandaşlarımızın yeni yılını tebrik ediyor, toplumumuza, ülkemize ve tüm dünyaya barış, huzur ve refah getirmesini temenni ediyorum. İyi seneler…  

● Rafet El Roman - Sanatçı  

Umutların yeşerdiği bir yıl olsun 

Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakırken 2019 yılına şöyle bir dönüp baktığımızda benim açımdan olumlu geçtiğini söyleyebilirim. Elbette hepimizin hayatında istenmeyen bazı gelişmeler yaşanabilir, ancak bu, her şeye rağmen hayata olumsuz bakmak, kendimizi mutsuz etmek yaşam kalitemizi düşürmekten ileriye gitmeyecektir. Öncelikli olarak yeni yılın hepimiz için umutların yeşerdiği bir yıl olmasını temenni ediyorum. Zira bu yıl benim içinde çok önemli. 2020, benim 25 yıllık müzik kariyerim. Ve bu 25 yıllık müzik kariyerime dair 25 tane en güzel aşk şarkımı bir araya toplayıp sevenlerime sunacağım. Tabii ki 25 yıl boyunca yaptıklarımı bu 25 aşk şarkısına sığdıramam ama dinleyenlerimi mutlu edecek şekilde en güzellerini onlardan gelen istekler dâhilinde belirledim. Mayıs ayında çıkaracağım bu yeni albüm sonrası kasım ayında başlayıp Ocak 2021’e kadar devam edecek Avrupa ve dünya turnesine çıkacağım. Şimdiden tüm sevenlerime, sağlık, mutluluk, başarı ve iyi konserler diliyorum. Nice yıllara… 

● Sabri Kamiloğlu - Avukat

Dayanışma içinde olalım

Yine dopdolu bir yılı geride bırakıyoruz. Almanya’da her geçen gün artan aşırı sağcı eğilimler, politik açıdan hissedilir bir boyuta ulaşmış bulunmaktadır. Bu durum, Alman vatandaşlığının beraberinde getirdiği seçme ve seçilme hakkının ne kadar önemli olduğunu, yurttaşlarımızın vatandaşlık hakkından faydalanmaları gerektiğini açık bir şekilde vurguluyor. Zira seçimlerde kullandığımız her bir oyun, aşırı sağcı partilere verilen bir oyu egale edebileceği unutulmamalıdır. Bu vesileyle toplumsal dayanışma, birlik ve beraberliğin devamını, 2020 yılının ülkemize ve tüm insanlığa barış ve sevgi getirmesini gönülden diliyorum. Sağlıklı, nice mutlu yıllara…