|
Tweet |
Suadiye Anaokulu’nda eğitim sistemi ezberden uzak, üretime dayalı bir anlayışla ilerliyor. Her ders bir proje şeklinde tasarlanıyor ve bu projeler somut bir ürünle tamamlanıyor. Okulun kurucusu Fulya Bican, “Çocuk sadece öğrenmekle kalmıyor, yaptığı işi görüyor, paylaşıyor ve sunuyor. Her dersin sonunda ortaya çıkan ürün, özgüvenini güçlendiriyor,” diyor. Resimden bilime, doğa çalışmalarından müzik etkinliklerine kadar her ders, çocukların kendi fikirleriyle şekilleniyor.

Fulya Bican liderliğinde geliştirilen Suadiye Anaokulu modeli, beyin temelli öğrenme yaklaşımını merkeze alıyor. Her çocuğun farklı öğrenme biçimine saygı duyan bu sistemde hem IQ hem de EQ birlikte geliştiriliyor. “Çocuk sadece bilgiyi değil, düşünmeyi ve hissetmeyi öğrenmeli,” diyen Bican, kalıcı öğrenmenin oyun, sanat ve doğayla desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.

Suadiye Anaokulu, yalnızca korunaklı bir bina değil, aynı zamanda sevgi dolu bir öğrenme ortamı sunuyor. Okulda fiziksel güvenlik kadar duygusal güvenlik de öncelikli konular arasında yer alıyor. Fulya Bican, “Bir çocuk kendini değerli ve anlaşılmış hissettiğinde öğrenmeye cesaret eder,” diyerek bu anlayışın okul kültürünün temeli olduğunu belirtiyor. Öğretmenler, çocukların duygusal durumlarını yakından takip ediyor ve iletişim becerilerini geliştiren etkinlikler düzenliyor.

Suadiye Anaokulu’nda İngilizce eğitimi klasik yöntemlerden çok farklı bir şekilde uygulanıyor. İngilizce öğretmenleri gün boyunca çocuklarla oyun oynayarak, yemek yiyerek ve etkinlikler yaparak iletişim kuruyor. Fulya Bican, “Biz İngilizceyi öğretmiyoruz, yaşatıyoruz,” diyerek çocukların dili doğal edinim yöntemiyle öğrendiklerini ifade ediyor. Bu sayede minikler İngilizceyi fark etmeden, eğlenerek ve yaşayarak öğreniyor.

Okulda çocuklar kendi kahvaltılarını hazırlıyor, masalarını kuruyor, bitki yetiştiriyor ve günlük sorumluluklarını yerine getiriyor. Yaşam becerileri dersleriyle minikler, özgüven, sabır ve iş birliği gibi temel değerleri kazanıyor. Fulya Bican, “Eğitim yalnızca akademik bilgi değil, hayatın kendisidir,” diyerek bu yaklaşımın çocukları geleceğe hazırladığını vurguluyor.
Suadiye Anaokulu’nda öğretmenlik anlayışı yeniden tanımlanıyor. Öğretmenler sadece bilgi aktaran kişiler değil, çocukların gelişim yolculuğunda rehberlik eden koçlar olarak görev yapıyor. Fulya Bican, “Her öğretmen çocuğun yanında yürür, ona yol göstermez; birlikte keşfeder,” diyerek bu yeni eğitim anlayışının çocuklara özgüven ve öz farkındalık kazandırdığını belirtiyor.
Suadiye Anaokulu’nda aileler sadece izleyici değil, eğitimin aktif birer parçası. Her ay düzenlenen veli-çocuk etkinlikleri, doğa günleri ve paylaşım projeleriyle aileler çocuklarıyla birlikte öğrenme sürecine katılıyor. Fulya Bican, “Bir çocuğu büyütmek bir toplumu büyütmektir,” diyerek aile katılımının önemine dikkat çekiyor.

Okulun her alanında Atatürk’ün çağdaş eğitim vizyonu hissediliyor. Bayram kutlamaları, tarih bilinci atölyeleri ve değer eğitimi çalışmalarıyla çocuklar hem köklerini tanıyor hem de evrensel değerlere açık bireyler olarak yetişiyor. Fulya Bican, “Atatürk sevgisi bizim için sadece bir tarih değil, bir yol göstericisidir,” diyerek milli değerlerin modern eğitimle birleştiğini ifade ediyor.
Kadıköy’ün merkezinde yer alan Suadiye Anaokulu, kısa sürede bölgenin en dikkat çeken eğitim kurumlarından biri haline geldi. Fulya Bican, “Biz sadece çocukları değil, aileleri de dönüştürüyoruz,” diyor. Okulda beyin temelli öğrenmeden sanat atölyelerine, doğa etkinliklerinden yabancı dil programlarına kadar her alan, çocukların bütünsel gelişimi için özenle tasarlanmış durumda.
“Her sabah duyduğumuz o minik ayak sesleri, bizim için geleceğin sesi,” diyen Fulya Bican, çocukların bilimin ışığında, sevginin rehberliğinde büyüdüğünü söylüyor. Suadiye Anaokulu’nda küçük adımlarla başlayan her yolculuk, büyük yarınlara dönüşüyor.