|
Tweet |
Kuzey Ren-Vestfalya (NRW), eyalet düzeyinde ayrımcılıkla mücadele yasasını yürürlüğe koyan ilk eyalet oldu. Bu adım, özellikle azınlık toplulukları ve sivil toplum örgütleri tarafından memnuniyetle karşılandı. Ancak İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG), yasanın yalnızca kâğıt üzerinde kalmaması gerektiğini vurguladı.
IGMG, yaptığı açıklamada eyaletin ayrımcılığın yalnızca özel sektörde değil; okullarda, resmî dairelerde ve idari kurumlarda da yaşandığını kabul etmesinin önemli bir gelişme olduğunu belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu durum, devletin tarafsızlığı konusundaki yanılgının farkına varılması anlamına geliyor. Ancak kâğıt üzerinde kalan bir yasa kimseyi korumaz.”
IGMG, mevcut sistemde kanıt yükünün mağdurların üzerinde kalmasının adalet duygusunu zedelediğini ifade etti. Açıklamada, resmî kurumlarca yapılan ayrımcılığın genellikle kanıtlanması zor, gündelik rutinlere yerleşmiş bir olgu olduğu vurgulandı:
“Günlük hayatta yaşanan ayrımcılığın dosya notlarıyla kanıtlanması oldukça zor. Bu da mağdurlar açısından ikinci bir dışlanma anlamına geliyor.”
İslam Toplumu Millî Görüş, yasanın etkili olabilmesi için hukuki başvuru mekanizmalarının erişilebilir, farkındalık eğitimlerinin zorunlu ve bağımsız denetim mekanizmalarının oluşturulmuş olması gerektiğini belirtti.
“Şikâyet mekanizması sadece bürokratik formlardan ibaret olmamalı. İnsanlar seslerini kolaylıkla duyurabilmeli. Devlet kurumlarında çalışanlara zorunlu eğitimler verilmezse bu yasa sadece sembolik kalır.”
IGMG, ayrımcılıkla mücadelenin devletin bir lütfu değil, herkes için temel bir hak olması gerektiğini vurguladı.
“Bir yasa kapıları açabilir. Ancak bu kapıların gerçekten açılıp açılmayacağı zamanla belli olacak.”