Tweet | Tarih: 28-10-2018 01:10 |
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in katılımıyla Vahdettin Köşkü'nde gerçekleştirilen Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından liderler ortak basın toplantısı düzenledi.​
Â
Merkel, konuşmasında Suriye'de siyasi açıdan da bir çözüm bulmak gerektiğini vurgulayarak, 17 Eylül'de Rusya ve Türkiye arasında İdlib'de bir ateşkes noktasında çok verimli bir çalışma gerçekleştirildiğini kaydetti.
Â
Angela Merkel bu kapsamda, "Bunun sürdürülebilir bir ateÅŸkes olması için elimizden geleni yapmaya hazırız." diye konuÅŸtu.Â
Â
Suriye'de siyasi çözümün gerekli olduğunun altını çizen Merkel, hem yurt dışındaki hem ülkelerindeki Suriyelilerin bir araya gelerek oy kullanabileceği bir seçim yapılması gerektiğini söyledi.
Â
Merkel, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönebilmeleri konusuna ilişkin ise "İnsanların geri dönebilmesi için siyasi bir çözüm gerekiyor." ifadesini kullandı.
Â
"Kimyasal silahlar konusunda kararlıyız"
Açıklamasında "Son derece verimli bir zirve oldu" ifadesini kullanan Merkel, "Farklı yaklaşımlarımız olsa da mutabık kalarak ortak bir bildirge yayımlayabildik. Bu da bizim ortak bir iradeye sahip olduÄŸumuzu göstermektedir." diye konuÅŸtu.Â
Â
Merkel, Suriye'de bir tarafta terörle mücadele diğer yanda da rejimin kendi halkına yönelik yürüttüğü bir savaşın söz konusu olduğunu söyleyerek, bölgede sadece askeri açıdan değil siyasi açıdan da bir çözüm bulmak gerektiğinin altını çizdi.
Â
Suriye'de birçok insani felaketin yaÅŸandığını anlatan Merkel, nüfusun yarısından fazlasının Ãœrdün, Türkiye ya da Avrupa ülkelerinde mülteci olarak bulunduÄŸunu hatırlattı ve baÅŸka insani felaketlerin yaÅŸanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi.Â
Â
"Kimyasal silahların kullanılmaması konusunda kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum" diyen Merkel, siyasi çözüm kapsamında katkılarından ötürü Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'ya teşekkür etti.
Â
Suriye'de siyasi çözüm kapsamında Anayasa Komitesi çalışmalarına da değinen Merkel, "Anayasa Komitesinin yıl sonuna kadar bir araya gelebilmesi için katkıda bulunmak istiyoruz." dedi.
Â
Merkel, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmeleri konusunda BM Mülteciler Yüksek KomiserliÄŸiyle sıkı bir iÅŸ birliÄŸi yapılmasının önemine dikkati çekerek, geri dönenlerin tutuklanmamaları ve kötü muamele görmemeleri gerektiÄŸini dile getirdi.Â
Â
Suriye'nin yine bütün halkı için güvenli bir vatan olması gerekliliÄŸine vurgu yapan Merkel, "Siyasi sürecin tam da bu zamanda bulunması çok önemli." deÄŸerlendirmesinde bulundu.Â
Â
Merkel Ä°dlib'de insani bir felaket olmadan barışçıl bir çözüm bulunması konusunda da gayret göstermeye devam edilmesi gerektiÄŸinin altını çizdi.Â
Â
"Uluslararası toplumun da göğüslemesi gereken bir süreç"
Suriye'de siyasi çözüme vurgu yapan Merkel, bu kapsamda olası seçimlere ilişkin, "Suriye halkının tamamı gelecekteki siyasi sistemle ilgili uluslararası denetim altında yapılacak özgür seçimlerde kendileri karar vermelidir." dedi.
Â
Merkel, ülkesinden kaçmak zorunda kalan Suriyelilerin de bu karara katılmaları gerektiÄŸinin altını çizerek, kendi geleceklerine Suriye halkının karar vereceÄŸini dile getirdi.Â
Â
Suriye rejiminin çok sayıda insanı öldürdüğünü belirten Merkel, siyasi çözümün bu açıdan kolay olmayacağını söyleyerek, "Uluslararası toplumun da göğüslemesi gereken bir süreç olacaktır." yorumunu yaptı.Â
Â
Merkel, Ä°dlib konusunda Soçi mutabakatında atılan adımlardan duyduÄŸu memnuniyeti dile getirerek, bu süreci desteklediklerini ifade etti. Merkel, "(Suriye'de) Milyonlarca insanın tekrar tehlikeye atılmasını istemiyoruz." deÄŸerlendirmesinde bulundu.Â
Â
Kaşıkçı cinayeti
Yemen savaşıyla ilgili son derece kesin bir politika sürdürdüklerini kaydeden Merkel, "Suudi Arabistan'a olabilecek herhangi bir silah ihracatının tarafımızdan yapılmadığı ve buna karşı bir karar aldığımızı ifade ettik." değerlendirmesinde bulundu.
Â
Merkel, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin, "Kimlerin failler olduğunu ortaya çıkardıktan sonra Avrupa Birliği (AB) olarak Avrupa genelinde kendi ortak değerler zeminimizde gerekenlerin yapılacağını taahhüt etmek isterim." ifadesini kullandı.