Almanya'da başörtüsü tartışması

Avusturya'da ilkokullarda başörtüsünü yasaklayan yasanın kabul edilmesinin ardından Almanya'da da bu yönde bir tartışma başladı.

Almanya Göç, Mülteci ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, kız çocuklarının başörtüsü takmasının "saçma olduğunu" ve Müslümanların çoğunun da böyle düşündüğünü savunarak, "Kız çocuklarını buna karşı korunması için velilerle görüşmekten yasağa varıncaya kadar tüm tedbirler incelenmeli." ifadesini kullandı.

Schleswig-Holstein eyaletinin Eğitim Bakanı Karin Prien de kız çocuklarının başörtüsüz büyümesi gerektiğini savunarak, cinsiyet eşitliğinin devletin yerine getireceği temel bir hak olduğunu ve bunun müzakere edilemeyeceğini belirtti.

Prien, okulların bu değerleri vurgulayarak öğrencilere aktarması gerektiğini, ancak başörtüsü yasağı tartışmasının buna katkı sağlayıp sağlamadığına kuşkuyla baktığına vurgu yaparak, "Bu tartışma (göçmenlerin) daha iyi uyum sağlamasına hizmet etmez ve istenmeyen dayanışmalara yol açar." değerlendirmesinde bulundu.

Thüringen eyaletinin Eğitim Bakanı Helmut Holter de Weimar kentinde yaptığı açıklamada, Müslümanlara kendi dinlerini herkese gösterme ve yaşama imkanı vermek gerektiğinin altını çizerek, başörtüsü yasağına karşı olduğunu belirtti.

Holter, "Birinin başörtüsü takıp takmadığından bağımsız olarak anayasadaki temel değerleri ve demokratik hümanist bir şekilde bir arada yaşamayı vurgulamak daha önemlidir." şeklinde konuştu

Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici de AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya'da böyle bir tartışma başlatılmasının gereksiz ve anlamsız olduğunu belirtti.

Kesici, ilkokullarda başörtüsü yasağına ilişkin tartışmayı ayrımcı ve yaralayıcı bulduğunu vurguladı.

"Bu tartışma Almanya'daki siyasetçilerin Müslümanlara karşı siyaset yaparak böylece gündeme gelmeyi amaçladıklarını gösteriyor." diyen Kesici, bu tartışmanın Alman okullarında Müslüman öğrencilerle öğretmenler arasında sorun yaratacağını sözlerine ekledi. 

Çocuklar için başörtüsü yasağı istemek abesle iştigaldir

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Kadınlar Teşkilatı Başkanı Handan Yazıcı, Almanya Federal Hükûmeti Uyum Sorumlusu Anette Widmann-Mauz’un kız çocukları için başörtüsü yasağı talep etmesi münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Uyum sorumlusu olan bir kişinin görevi uyumu teşvik etmektir, dışlamayı değil. Widmann-Mauz’un başörtüsü yasağı talebi ön yargıları beslemekte ve Müslümanları dışlamaktadır.” diyen Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Görev tanımında ‘umum sorumlusu’ yazan Anette Widmann-Mauz’un yapmış olduğu girişim abesle iştigaldir. En başta, neden böyle bir tartışma başlatmış olduğu sorusu akıllara gelmektedir. Zira bu tavrıyla Müslümanlara da toplumun tamamına da iyilik yapmamaktadır. Bu tür tartışmalar toplumu kutuplaştırmakta, Müslümanlara karşı ön yargıları beslemekte ve dışlanmalarına sebep olmaktadır.

Şimdiye kadarki tecrübelerin de gösterdiği üzere, bu tür tartışmalar sonrasında çocuklar okullarında daha fazla düşmanlığa, eziyete ve hakarete maruz kalmaktadır. Bu tür durumlarda bizlere başvuran endişeli anne babaların sayıları her geçen gün bariz bir şekilde artmaktadır. Uyum sorumlusunun resmî görev ve yükümlülüğü uyumu teşvik etmektir, Müslümanların dışlanmasını değil.

Üstelik bu konu daha önce defalarca tartışılmış ve rafa kaldırılmıştır. Böyle bir yasaklama anayasamızla bağdaşmamaktadır; zira bu, anayasaya tarafından garanti altına alınan ebeveynin çocuklarını yetiştirme hakkını ihlal ve inanç özgürlüğünü sebepsiz yere ihlal etme anlamına gelmektedir.

Yasak için ileri sürülen gerekçeler ise tam anlamıyla spekülatif ve dayanaksızdır. Elde delil tespiti bakımından herhangi bir şey bulunmamakla birlikte, iddiaların doğru olup olmadığına dair tek bir araştırma dahi yoktur. Widmann-Mauz tamamen abesle iştigal mahiyetinde olan bu isteğiyle hiç kimseye iyilik yapmamaktadır.

Son olarak belirtmek gerekir ki, kimsenin dinde zorlama talep ettiği yoktur. Bu bir kuraldır ve tartışılmaması gerekir. Eğer çocuklar, mesela annelerine özendikleri için başörtüsü takıyorlarsa veya merak edip denemek istiyorlarsa kimsenin buna bir şey söyleme hakkı olamaz. Her çocuk kendi kişiliğini istediği gibi şekillendirme ve anne babasının himayesi altında kendi iradesi doğrultusunda yetişme hakkına sahiptir. Tabii ki bu kural Müslüman çocuklar için de geçerlidir.”