|
Tweet |
Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'da iş dünyası, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmasını önlemeye yönelik alınan tedbirlerin hafifletilmesi için hükümet üzerindeki baskısını artırıyor.
Ülkede, salgın nedeniyle alınan önlemler kapsamında aylardır birçok iş yeri kapalı olurken, iş yeri sahiplerinin bu duruma tepkisi artmaya devam ediyor. Tepkilerin artmasının ardından Almanya'da ekonomik faaliyetlerin yeniden başlatılmasına ilişkin iş dünyası temsilcileri ile Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier, bugün Ekonomi Zirvesi'nde bir araya gelecek.
Altmaier'in 40'tan fazla iş federasyonu temsilcisi ile görüşme yapmasının beklendiği zirvede, salgındaki son durum, hükümetin aldığı kararlar, yardım paketi ve işletmeleri yeniden açmaya yönelik oluşturulacak yeni stratejinin ele alınması öngörülüyor.
Alman iş dünyası, bugüne kadar salgına karşı alınan tedbirleri büyük ölçüde desteklemiş olsa da Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 10 Şubat'ta 16 eyaletin başbakanıyla video konferans yöntemiyle yaptığı zirvede, daha kapsamlı ve şeffaf bir açılış planı hazırlamada tereddüt etmesi ve hükümetin salgından büyük zarar gören firmalara yardım ödemelerini zamanında yapmamasının iş dünyasını hayal kırıklığına uğrattığı belirtiliyor.
Yardım ile ilgili gecikmelerin iş dünyasında hoşnutsuzluğu daha da artırdığı, bu gecikmenin şirketleri zor durumda bıraktığı ifade ediliyor. Ekonomin yeniden açılmasına dair strateji eksikliğinden sonra Alman işverenleri ve işçi sendikalarından yapılan ortak açıklamada, çok sayıda şirketin zor durumda olduğu belirtilerek, şirketlerin ve işçilerin endişesinin arttığı vurgulandı.
10 Şubat'taki zirvede Merkel ve eyalet başbakanlarının, bazı kısıtlamaları gevşetmeyi kararlaştırırken, virüsün hızla yayılan varyantlarıyla ilgili endişeler nedeniyle sonraki adımları atamadığına işaret ediliyor. Zirvede, 16 Aralık 2020'de uygulamaya konulan kısıtlamalar da 7 Mart 2021'e kadar uzatılmıştı.
Merkel, zirve sonrası yaptığı açıklamada, dükkanların açılabilmesi için 100 bin nüfuslu yerleşim yerlerinde yeni vaka sayılarının 35'e inmesini kararlaştırdıklarını, orta ve küçük işletmelere maddi destek sağlayacaklarını duyurmuştu.
Zirvede, restoran, otel ve eğlence tesislerinin yeniden açılması için herhangi bir plan sunulmaması dikkati çekmişti.
- "Hiçbir stratejinin olmaması tehlikeli"
Almanya İşverenler Birliği (BDA) Başkanı Rainer Dulger, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Ekonominin salgında işlemesinin devam etmesi, ekonomide açılış sürecinin nasıl olacağı ve Kovid-19 sonrası bir stratejinin neye benzeyeceğine ilişkin diyalog yoluyla ortak yanıtlar aramalıyız.” ifadesini kullandı.
Ekonominin yeniden açılmasında hiçbir stratejinin olmamasını "tehlikeli" olarak niteleyen Dulger, pandemiden sonra verimli şirketlere ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier ise ARD televizyonuna yaptığı açıklamada, politikacıların, ekonomiyi yeniden açmak ve Kovid-19 vakalarında yeni bir dalgayı önlemek arasında bir denge kurması gerektiğini söyledi.
"Üçüncü bir enfeksiyon dalgası gelirse ekonomide gelişme olmaz" diyen Altmaier, şirketlere Kovid-19 yardımlarının gecikmesinin de sanayi gruplarının son dakika taleplerinden kaynaklandığını, Alman şirketlere Kovid-19'un etkisine karşı yardımın ulaştırılmasına devam edildiğini aktardı.
- "Önemli olan, ekonominin yeniden açılmasında daha fazla öngörülebilirlik oluşturmak"
Alman Sanayi Federasyonu'ndan (BDI) yapılan açıklamada, Alman sanayisinin güvenilir bir yol haritasına ihtiyacı olduğu belirtilerek, "Önemli olan, ekonominin yeniden açılmasında daha fazla öngörülebilirlik oluşturmak." denildi.
Bugün gerçekleştirilecek Ekonomi Zirvesi öncesi 20 maddelik bir rapor hazırlayan BDI, şirketler ve toplum için güvenilir bir çerçeve sağlamak üzere öngörülebilirlik ve güvenilirliğin yanı sıra test ve aşı stratejisi konularında öneriler sundu.
Raporda, "Federal ve eyalet hükümetleri, Almanya'nın güçlü yönlerini korumalı, ekonomi ve toplum için öngörülebilirlik sağlayarak güvenilirlik oluşturmalıdır. Tutarlı bir aşılama ve test stratejisi yoluyla nüfusun sağlığının korunmasını sağlamalıdır." denildi.
